Allah Muhsinleri sever
Öncelikle makalemize başlık olarak aldığımız "Allah Muhsinleri sever" (Al-i İmran /148) ayetinde geçen Muhsin kelimesinin anlamıyla başlayalım. Muhsin: İyilik eden, yardım eden, bağışta bulunan, iyi kimselerdir.
Madem Allah'ın sevdiği bir sıfattır "Muhsin" olmak. O zaman bu güzel vasfı nasıl elde edebileceğimiz konusunda bilgileri birlikte hatırlamaya çalışalım.
Bir müminin en büyük emeli Allah'ın sevgisine muhatap olmaktır. Yaratılış, yaşam, yeniden dirilmek, mükâfat ve ceza; hep sevgi ekseni etrafında döner durur. Sevginin sırrına eren, bu konuda fedakârlıklara katlanan hiçbir kimse karşılıksız kalmayacaktır.
Çünkü yüce Allah zerre miktarı iyiliğin karşılığının alınacağı müjdesini vermiştir. "Kim zerre kadar iyilik yaparsa onun karşılığını görür." (Zilzal / 7)
Madem sevgi temelli bir yaratılış ve imtihan gerçeği ile karşı karşıyayız. O zaman biz de hayatımızı bu eksen etrafında yaşamaya gayret etmeliyiz.
Bakara suresinde geçen "Muhsin" "takva" "cömertlik" meselelerine Abdulkadir Geylani Hazretlerinin yaklaşımlıyla açıklık getirelim:
"İyi bilin ki, Allah takva sâhipleri ile beraberdir (Bakara/194). Haliniz için en uygun şeyleri düzenleyen Allah, içinizden takva sâhibi olanlarla, yâni Allah'ın haram kıldığı ve yasakladığı şeylere yaklaşmayan, onun emirlerine ve rızasına yönelen kimselerle beraberdi.
Ve yine sizin için belirlenmiş güzel ahlak örneklerinden birisi de mallarınızın fazlalığından, imkânsızlık ve yoksulluğun kendilerini acziyet ocağında oturttuğu fakirlere ve yoksullara infak etmenizdir. O halde ey müminler! "Allah yolunda infak edin." (Bakara/195)
Bu konuda da ölçülü davranın: Ne saçıp savurun ne de pintilik edin. Çünkü bunlar hem Allah hem de mü'minler nezdinde iki kötü huydur.
"Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın." (Bakara/195) Malınızı israf veya zayi etmek suretiyle, ya da cimrilik ve pintilik ederek tehlikeye düşmeyin. Diğer taraftan cimrilik ve pintilik, kişiyi imkânın karanlığında, mahrumiyetin ve perişanlığın vahşetinde bırakır.
Yine güzel ahlaktan birisi de ihsan sâhibi olmak ve iyilik etmektir. O halde, ey yüzlerini tevhit fezasına döndürmüş olanlar! İhsan sâhibi olun. Ahlâkınızı, amellerinizi, sözlerinizi ve bütün özelliklerinizi güzelleştirin.
Çünkü hiçbir nebi veya veli yoktur ki, güzel ahlâk üzere yaratılmamış ve ilahi ahlaktan beslenmemiş olsun. Onlar bu vasıfları sayesinde hilafet ve niyabete müstahak olmuşlardır. "Muhakkak ki Allah, Muhsinleri sever. (Al-i İmran/148). Allah, mallarında ve amellerinde güzel davrananları Allah sever.
Değerli dostlar, yol belli yordam belli. Aklıselim kullara düşen görev; Allah'ın sevdiği amellerle ilgili bir hayatı, severek yaşamaktır. Unutmamalıyız ki her şeyin temeli sevgi üzerinedir. (Geylani Tefsiri; 1. Cilt / sayfa; 182-184)
Deylemi'nin İbn Abbas'tan naklettiğine göre, Allah (cc) Peygamber'e (s.a.a.): "İzzetim ve celalim hakkı için, eğer sen olmasaydın cenneti yaratmazdım, eğer sen olmasaydın dünyayı yaratmazdım." buyurmuştur. "Bilmeyenler ne bilsin bilenlere selam olsun" (Yunus)
Kur’an ayetlerini okumak şifadır
Yüce Allah, İsra sûresi 82. ayette Kur'an ayetlerinin şifa olduğunu şöyle beyan ediyor:
"Biz Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki, o müminler için bir şifa, bir rahmettir; zalimlerin ise sadece ziyanını arttırır."
Kur'an'daki hangi ayetin nasıl bir şifaya sebep olduğu peygamberimizin hadislerinde mevcuttur. Arada bir Kur'an ayetlerinin hikmet ve faziletlerini paylaşacağız.
Bu makalemizde Kadir sûresi ve Mülk sûresinin faziletlerini Ehl-i Beyt külliyatından paylaşacağız:
"Ebu Câfer (Muhammed Bâkır Aleyhisselâm) şöyle buyurdu: "Kim yüksek sesle Kadir sûresini okursa, Allah yolunda kılıcını kınından çekmiş gibi olur. Kim bu sûreyi gizlice okursa, Allah yolunda kanını dökmüş gibi olur. Bu sûreyi on kere okuyanın günahlarından yaklaşık bin günah bağışlanır."
Muhammed Bâkır Aleyhisselâm şöyle dedi: "Bir kimseye Fatiha sûresi şifa vermiyorsa, hiçbir şey şifa vermez."
Ebu Câfer (Muhammed Bâkır Aleyhisselâm) şöyle buyurdu: Ramazan ayının ikinci üçte biri Mushaf'ı eline al, sayfalarını açarak önüne koy ve şöyle de: 'Allah'ım! İndirilmiş Kitabın ve içinde olanların hakkı için, senden istiyorum. Öyle ki, O'nun içinde Senin İsm-i Âzam'ın, en büyük ismin, güzel isimlerin vardır. O'nda, korkulan ve umulan vardır. Beni ateşten azat edilenlerden kıl.' Sonra sana aşikâr olan hacetlerin için dua et."
Ebu Câfer (Muhammed Bakır Aleyhisselâm) şöyle buyurdu:
"Mülk süresi koruyucudur. İnsanı kabir azabına karşı korur. O Tevrat'ta da mülk sûresi adıyla yazılıdır. Kim bu sûreyi gece okursa, malı çoğalır ve mutluluk bulur. O gece bu sûreyi okuduğu için gafillerden yazılmaz. Ben otururken, son yatsıyı kılarken o sureyle rükua varırım. Babam hem gündüz hem gece bu süreyi okurdu. Onu okuyan bir kimse ölüp kabre girdiğinde Münker ve Nekir isimli melekler ayakları onlara geldiklerinde ayakları derler ki: 'Bizim tarafımızdan onlara yaklaşmanıza imkân yoktur.
Bu adam her gün ve onun gece bizim üzerimizde dikilip Mülk sûresini okurdu.' Ona karın tarafından yaklaşmak istediklerinde, karnı onlara şöyle der: 'Benim tarafımdan ona yaklaşmanızın imkânı yoktur. Çünkü bu adam beni Mülk sûresiyle doldurdu.' Sonra dili ona yaklaşmak istediklerinde, der ki: 'Benim tarafımdan ona yaklaşmanızın imkânı yoktur. Bu adam her gün ve her gece benimle Mülk sûresini okurdu" İmam Muhammed Bakır, s.709-711)
Yol göstericiyle yol almanın faydaları bunlar. Allah yolumuzdan ayırmasın!