Muhyiddin İbnü'l-Arabî'den İsrail için Türkiye öngörüsü: Her yerden çıkacaklar
Muhyiddin İbnü'l-Arabî'nin Türkiye'ye ilişkin İsrail ile ilgili öngörüsü tekrardan gündeme oturdu
Gazze günlerdir saldırı altında kalmaya devam ederken dünya bu duruma sessiz kalmayı sürdürüyor.
Muhyiddin Arabi, Osmanlı'nın yıkılmasını ve Türkiye Cumhuriyetini tarif ediyor. Kehanet değil bu.
Türkiye'nin kaderini değişitirecek bir isim çıkacak. Muhyiddin Arabi, Necm yıldızı gibi birinin çıkacağını ifade ediyor.
Önümüzdeki 100 yılın kaderi belirleniyor. Şimdi Muhyiddin Arabi, dünyanın her yerinden Türklerin uyanacağını belirtiyor
Bu ne demek? İsrail'in ortadan kalkması anlamına geliyor.
2015'ten beri tonlarca tohum toplamalarının sebebi, yeraltından yaşam alanları yapmaları, resmen Türkiye'nin artık dünyaya adalet getireceği yerde kaçacak yer ayarlıyor bence.
Hadisler aynasında yaşadığımız günler
Ezel ve ebed olan Yüce Allah (c.c) canlı-cansız mahlukatına (yarattıklarına) bir süre vermiştir. İnsanların bir yaşam süresi var, hayvanların var, bitkilerin var.
Aynı şekilde dağların, denizlerin, dünyanın, güneşin, galaksiler ve de meleklerinde bir yaşam süreci var.
Dünyadaki yaşam süresinin sonuna ölüm, diyoruz. Mahlukata ayrılan sürenin sonuna ise kıyamet, diyoruz.
Yüce Allah (c.c) birçok ayette kıyametin mutlaklığını haber vermiş, nasıl ve niteliğini ve de sonrasını da açıklamıştır.
Peygamber Efendimizde (s.a.a.v) kıyamet ve kıyamet öncesi gerek insanoğlu arasında ve gerekse tabiatta yaşanacak halleri haber veren ve de uyaran binlerce hadisi mevcuttur.
Kıyamet, başlığı hepimizin ilgisini çeken bir başlıktır. İlginç olan ise bu ayet ve hadislerin kapsaman da olduğumuzu bir türlü idrak edemeyişimizdir.
Bugün bu ayet ve hadislerin bir kaçını hatırlayarak kendimize ayna yapalım. Bu aynaya ilk önce nefsimiz nerede, diye bakalım. Sonra ailemiz, anne-babalarımız, kardeşlerimiz diyerek bakış açımızı büyütelim.
Dahası tabi olduğumuz, sözlerine inandığımız, desteklediğimiz kişileri, siyasi ve sosyal yapıları kıyamet alametleri ile yan yana getirip, bizi, nereye götürdüklerini sorgulayalım.
Kıyamet saati
"İnsanlar sana kıyamet saatini soruyorlar. De ki: "Onun ilmi ancak Allah'ın nezdindedir. Ne bilirsin belki kıyamet yakında olur." (Ahzab 63)
"Suçlular simalarından tanınır, alınlarından ve ayaklarından tutulur." (Rahman 41)
"Gözleri düşük bir halde kendilerini bir zillet kaplar. Oysa onlar sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı. (Kalem 43)
"Artık onlar, kıyamet saatinin kendilerine ansızın gelivermesine mi bakıyorlar? Şüphesiz onun alametleri gelmiştir. Artık kıyamet kendilerine gelip çatınca anlamaları neye yarar? (Muhammed 18)
Hadislerde kıyamet
İbn- i Abbas diyor ki: "Resulullah (s.a.a) ömrünün son yılında yapmış olduğu veda haccında biz de, O'nunla birlikte idik. Resulullah (s.a.a) Kâbe'nin kapısının halkasını tutarak bize dönüp şöyle buyurdular:
"Ey insanlar! Ahir zamanın alametlerini size söyleyeyim mi?"
O gün Resulullah'a (s.a.a) herkesten yakın olan Selman, "Evet ya Resulullah" diye cevap verdi.
Resulullah (s.a.a) buyurdu ki: "Namazı zayi etmek, şehvet peşince gitmek, heva hevese uymak, zenginleri ululamak (övmek) ve dini, dünyaya satmak ahir zamanın alametlerindendir.
O zaman mü'minin kalbi, gördüğü kötülüklerden ve onları önlemeye gücünün olmadığından dolayı, tuzun suda eridiği gibi karnında erir."
Selman, "Ya Resulullah! Böyle bir şey vaki olacak mı?"
Devlet yöneticileri
Resulullah (s.a.a): "Evet, canım elinde olan Allah'a and olsun ki, böyle bir durum vaki olacaktır. Ya Selman, o zamanda amirler zalim, vezirler fasık, başkanlar zalim, eminler ise hain olacaklar."
Selman, "Ya Resulullah! Böyle bir şey vuku bulacak mı?"
Yalancılar doğrulanacak
Resulullah (s.a.a), "Allah'a and olsun ki, evet. Ya Selman, o zaman iyi işler kötü ve kötü işler ise iyi sayılacak; hain emin sayılacak, emin ise hıyanet edecek; yalancı doğrulanacak, doğru konuşan ise yalanlanacaktır!"
Resulullah (s.a.a): "O zaman halka öyle insanlar hükümet edecek ki, itiraz etmek için konuşurlarsa, öldürülürler; susarlarsa, malları yağma edilir; hakları çiğnenir, kanları dökülür, kalpleri korkuyla dolar; onları korkuya kapılmış olarak görürsün."
Selman, "Ya Resulullah! Bunlar olacak mı?"
Ne küçüğe acıyacaklar, ne büyüğe saygı gösterecekler
Resulullah (s.a.a), "Evet, canım elinde olan Allah'a and olsun ki, bunlar vuku bulacaktır. Ya Selman! O zamanda doğu ve batıdan eşyalar (ve kanunlar) getirilecek, ümmetim çeşitli renklere girecek (ahlakları bozulacak), ümmetimden (dini bilgi açısından) zayıf olanların vay haline, Allah'tan taraf onların vay haline!
Ne küçüğe acıyacaklar, ne büyüğe saygı gösterecekler ve ne de günahkârın suçundan geçecekler. Sözleri sövüş ve çirkin sözlerdir; cüsseleri insan cüssesi gibidir oysa kalpleri şeytanların kalpleri gibidir" buyurdu.
Selman: "Ya Resulullah! Bunlar gerçekleşecek mi?" Resulullah (s.a.a): "Evet, Allah'a and olsun ki, bunlar gerçekleşecektir.
Erkekler kadınlara, kadınlar erkeklere benzeyecek
Ya Selman! O zamanda erkekler erkeklerle, kadınlar da kadınlarla yetinecek; evdeki kızlara kıskanıldı gibi erkek çocuklara da kıskanılacaktır; erkekler kendilerini kadınlara benzetecek, kadınlar da kendilerini erkeklere benzetecekler; kadınlar eyeri olan bineklere binecekler, Allah'ın laneti onların üzerine olsun!"
Selman: "Ya Resulullah, bunlar vuku bulacak mı?"
Kilise ve havralar gibi camiler de süslenecek
Resulullah (s.a.a): "Evet, Allah'a and olsun ki, bunlar vuku bulacaktır. Kilise ve havraların süslendiği gibi camiler süslenecektir; Kur'an'lar ziynetleşecektir; minareler yükselecektir; namaz kılanların safları, kalplerin birbirlerine karşı kin duymasına ve dillerin farklı olmasıyla birlikte artıp çoğalacaktır."
Selman: "Ya Resulullah! Bunlar vuku bulacak mı?"
Resulullah (s.a.a): "Evet, Allah'a and olsun ki, böyle olacaktır. (Ya Selman!) O zaman ümmetimin erkekleri altınla süslenecek, ipek elbise ve kaplanın postunu giyecekler."
Selman: "Ya Resulullah! Bunlar vaki olacak mı?"
Faiz ve rüşvet
Resulullah (s.a.a): "Evet, Allah'a and olsun ki bunlar vaki olacaktır. Ya Selman! O Zaman halk arasında fâiz yaygınlaşacak, gıybet ve rüşvetle muamele yapılacak ve din bırakılıp dünya tutulacaktır."
Selman: "Ya Resulullah! Bu durum gerçekleşecek mi?"
Boşanmalar artacak
"Ya Selman! O zaman talak artacak, Allah için had (şer'i ceza) uygulanmayacak ve (bu işleriyle) Allah'a bir zarar dokunduramayacaklar."
Selman: "Ya Resulullah! Bunlar vaki olacak mı?"…
Ahmaklar söz sahibi olacak
Resulullah (s.a.a): "Evet, Allah'a and olsun ki, böyle bir zaman vuku bulacaktır. Ya Selman! O zaman ruveybida insanlar söz sahibi olacaklar."
Selman: "Ya Resulullah, anam ve babam sana feda olsun ruveybida kimdir?"
Resulullah (s.a.a.) buyurdular ki: "Toplumun işleri hakkında konuşmaya liyakati olmayan (hakir ve ahmak) kimsedir. Çok geçmeksizin herkesin duyacağı bir şekilde yerden bir ses çıkacak, sonra yer içerisindeki altın ve gümüş hazinelerini dışarı çıkaracak, ama (kıyamet yaklaştığından dolayı) insana bir faydası olmayacaktır…"
Rabbim, bizlere hakkı hak bilip hakka uymayı; yanlışı da yanlış bilip uzak durmayı nasip eylesin.